SEVİNÇ ŞAHİN
Çocuklar için yazılmış bir eserin Çocuk Edebiyatı kapsamına girmesi için tek gerçek bir ölçüt vardır. O da bir çocuk kitabından bir yetişkin de çocuğun aldığı zevki alıyorsa o kitap gerçek bir çocuk edebiyatı eseridir. Bu bizim düşüncemiz, belki de buna itirazı bol olanlar olabilir. Zira öğretmen ve ebeveynlerin birçoğunun ölçütleri ise daha çok sayfa sayıları ve içinde geçen kelimelerle ilgilidir. Sayfa sayısı ve kelimeler bir çocuk kitabını alırken nasıl temel kriter olarak benimseniyor hala anlayabilmiş değilim. Bu ay sizlere bulunduğumuz mübarek aylara istinaden dini içerikli eserlerden bir seçki hazırladım. Hazırladığım seçkiye elbette birçok eser ilavesi daha yapılabilirdi fakat böyle bir yazı hazırlamak yayınlanması açısından hiç te gerçekçi olmazdı. Seçkiye eser ilave etmek isteyen okurlarımız yorumlara yazabilirler.
Allah Beni Seviyor, Ayşe Sevim ve Fatma Işık isimli yazarlarımızın kaleme aldığı ve hassasiyetle hazırlanmış bir eser. Eseri ilk sıraya almamız sebebi din dediğimizde anlaşılması gereken ilk kavramın yaratıcımızın yüreklerimizde ki yeri ve bizim onun nezdindeki yerimizin nasıl olması gerektiği ile ilgili. Genel olarak aileler, çocuklarının Allah’ı tanımlarını, O’nun bizlerden neler beklediğini bilmelerini istiyorlar ama bunu nasıl yapacaklarına dair bir fikirleri yok. İşte bu ailelerin imdadına yetişen bir eser Allah Beni Seviyor. İçinde çocuklarımızın inançlarını pekiştirirken onlara güzel ahlaklı bireyler olmanın yolunu gösteren 12 öykü var. Eseri hep birlikte ailece okuyun derim.
Rahmetli yazarımız Cahit Zarifoğlu’na ait bir kitap: Yürek Dede İle Padişah. Cahit Zarifoğlu daha çok şiirleri ve yetişkinler için yazdığı eserlerle tanınmıştır. Ama bilenler biliyor onun çocuklar için de oldukça değerli eserler kaleme aldığını. Yürek Dede ve eşi Ayşe Nine kaybettikleri eşekleri yerine aldıkları deve ile her yıl yaptıkları gibi yaylaya çıkmak için yola çıkarlar ve yolda bir grup yolcuyla karşılaşırlar. Sonra ne mi olur, daha ne olsun; cömertlik ve iyi yüreklilikle yapılan davranışlar layığını bulur. Yazarımız Zarifoğlu’ndan oldukça zarif bir dille yürek anlatılmış bir zarif ve güzel insan olma hikayesidir Yürek Dede İle Padişah.
Üçüncü seçkimiz dört eserlik bir set: Göl Masalı, Çöl Masalı, Gök Masalı, Köz Masalı. Kudret Ayşe Yılmaz imzalı bu eserler Diyanet Yayınları’ndan çıkmış. Diyanet Yayınları’nda daha birçok güzel eser bulabilirsiniz. Kudret Ayşe Yılmaz bu dört eserinde dünyanın dört temel maddesini Su, Toprak, Ateş ve Havayı temel alarak insan olmanın dört temel unsuruyla harmanlamış ve tekrar tekrar okunması bir eser meydana getirmiş. Masalların kahramanları genelde çocuk kitaplarında görmeye pek alışık olmadığımız hayvanlar. Masallar bir yandan iyi bir insan ve dolayısıyla iyi bir müslüman olmanın inceliklerini işlerken çocuklarımızın belki de korkmaları en muhtemel olacak bu canlıları da tanımalarını sağlıyor.
Zeynep Sevde Paksu tarafından yazılmış yine güzel bir set: Süper Defter Seti. Setimiz üç kitaptan oluşuyor: Birinci kitap, Süper Gözlerim Olsa Allah’ı Görebilir miyim? Eserimizin kahramanı Süper çocuk kesilen eli sebebiyle babaannesin yol göstermesiyle Allah’ı nasıl tanıyabileceğinin yollarını öğreniyor. İkinci kitap Süper Güçlerim Olsa Allah’la Konuşabilir miyim? Bu kitapta da Süper Çocuk yine babaannesi vesilesiyle dua ve ibadetin aslında ne anlama geldiğini öğreniyor. Üçüncü kitaba gelince o da diğer iki kitap gibi çocukların aklına gelen ve kolayca dillendirdikleri ve gerçekten merak ettikleri bir soruya cevap veriyor: Süper Kulaklarım Olca Melekleri Duyabilir miyim? Süper Çocuğa bu macerasında babaannesi değil kuzeni eşlik ediyor ve Süper Çocuk Meleklerin mahiyetini kavrıyor. Bu üç süper eser, bu sorularla karşılaşan birçok ebeveynin çocuklarına “Sus böyle sorular sorulmaz “ demeleri yerine o masum sorulara nasıl yaklaşılması gerektiği hususunda bir yol gösterici nitelik te taşıyor. Önce ebeveynler okusun diyorum bu yüzden.
Listemizin beşinci eseri Bir İnşallah Masalı. Eğitimci yazar Sümeyra Turanalp tarafından kaleme alınmış. Bu bir masal ve bu masalda bir kampa gitmek isteyen bir sınıf öğrencinin yaşadıkları anlatılıyor. Bir İnşallah Masalı’nın girişinde Kehf Suresi’nin 23. Ve 24. Ayetleri karşılıyor okuru: “Hiçbir şeyle ilgili “Yarın şunu yapacağım” deme. Ancak “İnşallah yapacağım” de. Unuttuğunda Rabbini hatırla ve “Umarım Rabbim beni bundan daha doğru olana ulaştırır.” diye söyle” Bir çoğumuzun hiç düşünmeden kullandığı ve çoğu kez bir geçiştirme aracı olarak dilinden düşürmediği bir kelime olan İnşallah kelimesinin aslına dikkat çeken bu güzel eserle tanışmanın ve çocuklarımızla tanıştırmanın tam zamanı.
Altıncı eserimiz etkinlilerle dolu bir set yine: Eğlenerek Öğreniyorum (Bin bir Fikir). Eserin hazırlanmasında birçok yazarımızın katkıda bulunduğu bu eser dört mevsim çocukların yapabileceği etkinliklerin yanı sıra, onların ahlak ve inançlarını da pekiştirecek eğlenceli etkinliklerle dolu. Sadece çocuklar değil, aslında genel olarak insanoğlu nasihat yerine hayatın akışı içinde yaşamın sokaklarında dolaşırken bir şeyleri daha kolay öğreniyor. Bu gerçekten yola çıkılarak hazırlanmış bu esere katkıda bulunan yazarlarımızın isimleri şöyle: Bülent Ata- Ö. Özlem Gülmez-Elif Özdemir- Hasan Akçay- Eyüp Beyhan- Yaşar KocaNuran Aygün- Selma Yıldız- Funda Dağ- Perihan Gül-Yasemin Bedir- Neslihan BeyhanMümine Kızılırmak- Eser oral- Yasemin Yıldız ve Kübra Karaca.
Seçkimizin yedinci sırasında yazarımız Bülent Ata’dan bir kitap var: Sevimli Kelimeler Ülkesi. Her şeyin sevimlisi olur da kelimelerin olmaz mı, var tabii. Bülent Ata bu kelimelerin yaşadığı ülkeyi bulmuş ve bir o kadar sevimli okurları için yazmış. Yazarımız eserlerinde İslami inanç esaslarını çok başarılı bir şekilde işlerken bunu büyük bir ustalıkla kitaplarının konuları içine yaymayı başarmıştır. Sevimli Kelimeler Ülkesi’ nde çocuklara nasıl açıklayacağımızı bilemediğimiz birçok kelimeyi, birçok kavramı bulabilmenizin yanında, daha birçok şeyi çocuklarınıza anlatabilmenin yollarını da öğrenmiş olacaksınız. Yani bu eser sadece çocuklarınız için değil, ona göre.
Sırada sekizinci kitabımız var: Tuhaflıklar Asansörü. Yazarımız Ayşe Sevim. Tuhaflıklar Asansörü tuhaf bir olayla başlıyor; kahramanımız Şaban’ın okuldan dönerken başına düşen bir notla. “Bu kâğıdı bulan kişi lütfen bana yardım et, yukarıda tutsak kaldım” yazılı bu kağıt sizin başınıza düşseydi ne yapardınız? Şaban her iyi insanın yapacağını yapar ve notun sahibine yardım etmek için kolları sıvar. Bu sırada başına o kadar olağan dışı olaylar gelir ki tahmin bile edemezsiniz. Tamam belki de biraz edersiniz. Ayşe Sevim eserinde kahramanına Şaban ismini vererek, özellikle toplumumuzda yanlış bir yere konulmuş ve yanlış bir algıya hapsedilmiş bu isme bir iade-i itibar yapmış. Bu sebeple bile Tuhaflıklar Asansörü ayrı bir değer taşıyor. Seçkimizin dokuzuncu kitabı
Suriye’li yazar Gulnar Hajo ait: Sırtımdaki Ağır Yük. Gulnar Hajo bencillik, kendini beğenmişlik ve ego gibi duyguların zamanla insanda nasıl bir yük oluşturduğuna bununla yaşamanın neler getirip neler götürdüğüne dikkat çeken bir eser yazmış. Kahramanımız Tarık üzerinden çocuklar kadar büyükler içinde oldukça ince konulara değinen kitabın bir diğer özelliği de yazarı tarafından resimlendirilmiş olması. Paylaşmayı bilmeyen, her şeyi en iyi kendisinin yaptığı zannına kapılan Tarık zamanla bu duyguların yüklediği sıkıntının ağırlığıyla zor zamanlardan geçer, ta ki bir arkadaşıyla gerçek anlamda güzel bir zaman geçirdiği ana kadar.
Dini içerikli eserler seçkimizin sonuncu kitabı Çocuklarımızın kafalarında dönüp duran sorular için hazırlanmış. Merak Ediyorum Seti. Yazar Özkan Öze tarafından hazırlanmış bu set tam yedi kitaptan oluşuyor. Allah, Peygamber, Melekler, Kader ve daha birçok konuda çocuğunuzun aklına takılan, merak ettiği ne varsa cevabını bulabileceği bu güzel setin bir de okul öncesi minikler için hazırlanmış versiyonu da var: Daha Da Küçükler İçin Allah’ı Merak Ediyorum Seti. Soru sormaktan korkmayan, sorularının cevabını bulana kadar vazgeçmeyen, sadece çevresindekileri taklit ederek değil, bilerek, öğrenerek inan ve inandığı gibi yaşayana nesiller için bu eser ve tabii böyle nesilleri yetiştirmek isteyen anne babalar için de aynı zamanda. Seçkimizi tamamlarken söylemek istediğim bir cümle daha var: Din sadece bir ders gibi öğretilmez ve parmak sallayarak, korkular salarak hiç öğretilmez. Gelecek Ramazan ayının hepimiz için dört başı mamur bir ay olması dileklerimle...İyi okumalar
