|

ABD’de Gülen kanseriyle savaşmak

Fetullahçıların, toplumun her katmanına uyguladıkları nüfuza ve “paralel devlet” olarak bilinen yapının kuruluşuna tanık olmuş olan Türk insanı, bu tip taktiklere fazlasıyla aşina. Şeffaf olmayan bir şekilde sızdırma ağları kurma konusundaki becerileri, her hafta yeni bir Fetullahçı grubun deşifre edilmesi anlamına geliyor. ABD’de soruşturmamıza devam ederken benzer yapıların ortaya çıkması ve oluşturulan ağın daha fazlasının açıklığa kavuşması kuvvetle muhtemel.

Yeni Şafak ve
04:00 - 21/08/2017 Pazartesi
Güncelleme: 02:52 - 21/08/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
Gündem
Gündem

ABD’de sorunlar ile ilgilenmek söz konusu olduğunda, yabancı hükümetler arasındaki ortak varsayım, tüm gücün Washington DC’de bulunduğudur. “Trump’ı eskiden tanıyan adamı işe alırsam, ya da eski Obama veya Bush danışmanları tarafından yönetilen şirketlerle anlaşabilirsem, sonuç elde etmek için başka bir şeye ihtiyacım kalmaz.” düşüncesi mevcut. Fakat hiçbir şey, bu görüş kadar gerçekten uzak olamazdı.

Fetullah Gülen tarafından işletilen, devam etmekte ve büyümekte olan sözleşmeli okul ağı, hem Türkiye, hem ABD’ye açık ve inkar edilemez bir milli güvenlik tehlikesi arzediyor, aynı zamanda da ABD’de, okul çağındaki çocuklara, ailelere ve vergi mükelleflerine, bunların yanında ABD mesleklerine zarar veriyor. Fakat, sunulan çokça kanıta rağmen, eyalet hükümetlerinin daha anlamlı eylemlerde bulunma gücü bulunuyorken, Washington yavaş ilerliyor.

EYALET VE ŞEHİRLERİN FONKSİYONU

Bu bir tesadüf değil. Gülen’e, ABD faaliyetlerini yapılandırmakta yardım etmiş olan her kim ise, Gülen ve sözleşmeli okullarını federal denetlemelerden koruyacak kadar akıllıydı. Eğitim, ABD eyaletleri, hatta şehirlerinin boyunduruğu altındaki bir fonksiyon. Bu alanda herhangi bir federal faaliyet, eyalet ve yerel yetkililer tarafından yapılan fuzuli bir işgal olarak bile algılanabilir ve kamuoyunca iyi tanınan, ancak yetersiz bilgilendirilmiş lobicilerin ulaşmayı deneyebilecekleri neticenin tam tersine sebep olabilir.

ABD’nin, çoğu yabancının kaçırdığı önemli bir yönü, Amerikalıların önem verdikleri özgürlüklerin, çoğunlukla eyaletlerdeki hakların agresif doğasından geliyor olması. Öyle ki, ülkenin kurulmasının temelini, eyaletlerde bulunan yetkiler ile federal hükümetin gücü arasındaki sabit gerilim oluşturuyor. Fetullahçılar da, kendilerini göz önünde saklayabilmek için bu durumdan ustalıkla istifade ettiler, eyalet gücünün sinirlerini birbirlerine geçirdiler.

Bu, Gülen’in ABD stratejisinin sadece bir kısmı. Tüm okullar, bir diğer okulla herhangi bir bağlantıyı inkar ediyorlar, kendilerini yerel oluşumlar olarak gösteriyorlar ve herhangi bir hesap verme zorunluluğu, soruşturma veya düzenlemeyi engelleyebilecek eyalet yetkililerinin yakınına hizalanıyorlar. Bu durum, pek olağandışı bir Amerikan siyasi kültürünün araçsallıştırılmasıyla nezaretten kaçınmadır.

250 MİLYON DOLAR GELİR ELDE EDİYOR

Kendisini durduracak bir federal gücün yokluğunda, Gülen’in okul ağındaki okul sayısı 183’ü geçmiştir ve her yıl, 250 milyon dolar gelir elde edilmektedir. Bunun sebebi FETÖ’nün, ‘ABD sisteminin damarlarında’ dolaşma yeteneğidir, ve bu sinsi ağın her kolu teker teker yok edilmelidir.

Araştırmamızda, Gülen’in Amerikan siyaseti ve sınıflarına uyguladığı kökleşmiş nüfuzla mücadelede, ‘herkese uyacak bir kalıp’ veya ‘tepeden alta’ yaklaşımının geçerli olmadığını öğrendik. Bu mücadeleyi tüm yerel topluluklara aşılamamız ve bu toplulukları, Gülen’in nasıl vergi matrahlarından çaldığı, sistemi kötüye kullandığı ve kendi harici gündemini finanse ettiği konusunda eğitmemiz gerekiyor.

Yakında Türkçe yayımlanmasını öngördüğümüz yeni kitabımızda, Gülen Hareketinin, ABD’deki eyalet ve şehirlerdeki ayrıntılı oyun planını 650’den fazla sayfada anahatlarıyla gösteriyoruz. Türkiye’nin bu ayrıntılı, uzun vadeli yatırımı, Gülen veya Amerikalı sponsorları tarafından öngörülmemişti. Öyle ki, çalışmamızda Fetullahçıların, kimsenin çözemeyeceği düşünülen karışık bir ağ oluşturan, işlettikleri 170 okul arasındaki bağlantıları, aynı zamanda çeşitli STK’lar ve ilgili emlak/işletme kurumları arasındaki bağlantıları saklamak konusunda aşırı disiplinli oldukları gözlemleniyor.

ÖRGÜTÜN AĞI
AÇIĞA ÇIKIYOR

Fetullahçıların, toplumun her katmanına uyguladıkları nüfuza ve “paralel devlet” olarak bilinen yapının kuruluşuna tanık olmuş olan Türk insanı, bu tip taktiklere fazlasıyla aşina. Şeffaf olmayan bir şekilde sızdırma ağları kurma konusundaki becerileri, her hafta yeni bir Fetullahçı grubun deşifre edilmesi anlamına geliyor. ABD’de soruşturmamıza devam ederken benzer yapıların ortaya çıkması ve oluşturulan ağın daha fazlasının açıklığa kavuşması kuvvetle muhtemel.

Türk Hükümeti, bu soruşturmanın hiç bir noktasında, uzman ekipten herhangi bir talepte bulunmadı ve 650 sayfadan fazla metinde herhangi bir düzenleme veya değişiklik yapılmasını istemedi. Uzmanların sonuçlara varmalarına izin verdiler, ve bu uzmanlar, Gülen’in ABD’deki faaliyetleri konusunda epey endişeliler.

Çokça yıldır, neredeyse tam dokunulmazlığa sahip olmanın ve saydamsızlığın keyfini çıkarmış bir örgütün, faaliyetlerine ışık tutuldukça saldırgan bir tavra bürünmesi şaşırılacak bir durum değil.

Fakat gelecek tehditler ne olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti’nin milli güvenliği ve demokrasisi karşısında bir tehdit teşkil eden bu örgütü tamamen ve etkili bir şekilde etkisiz hale getirebilmemiz için, onları sorumlu tutmaya, bulguları bir araya getirmeye, gerçeği ortaya çıkarmaya ve örgütlerinin tüm kollarını kavramaya devam etmemiz gerekiyor.

Robert Amsterdam / Amsterdam & Partners LLP
#FETÖ
#15 Temmuz
#ABD
#Türkiye
7 yıl önce