|

Erdoğan: İdlib, Tel Rıfat ve Münbiç'te beraber yürüyeceğiz

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnşallah, şu anda Afrin, Afrin'den sonra İdlib, Tel Rıfat, Münbiç, beraber yürüyeceğiz. Mesele ne? Oradaki teröristler ülkemizi taciz etmekten çıkıncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz çünkü bize oralardan taciz olamaz, olursa hesabını verecekler." dedi.

Yeni Şafak
19:44 - 15/04/2018 Pazar
Güncelleme: 21:26 - 15/04/2018 Pazar
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vakıfbank Spor Salonu'nda düzenlenen Üsküdar 6. Olağan İlçe Kongresi'nde halka hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üsküdar Hükümet Konağı ve Belediye hizmet binasıyla kamu hizmetlerinin adeta tek çatı altında toplandığını vurgulayarak, "Rahmetli Neşet Ertaş, 'Aşkınan çalışan yorulmaz' diyor. Gerçekten de aşkla çalışıldığı zaman, imkanlar ne olursa olsun mazeret değil, sadece hizmet üretilir. Bugünkü Türkiye ile dünkü Türkiye karşılaştırıldığında bu söz daha bir anlamlı hale gelecektir. Bırakınız bölgesini, kendi ülkesinin sınırları içerisinde dahi kontrol sağlamakta zorlanan bir Türkiye'den sınır ötesi operasyonlarındaki başarılarıyla dünyaya parmak ısırtan bir Türkiye'ye geldik." diye konuştu.

Türkiye'nin; yakın geçmişte Bulgaristan'dan zorla göç ettirilen soydaşların krizini yaşadığını aktaran Erdoğan, Bosna'da, Kafkasya'da yaşanan acı hadiselerin yürek burkucu sonuçlarıyla yüzleştiğini belirtti.

"Saldırıları kaynağında yok etmeyi siyasetinin temeline oturtmuş bir Türkiye var"

Erdoğan, Orta Asya'dan Afrika'ya, Güney Asya'dan Doğu Avrupa'ya kadar nice değişimlerin rüzgarının bir şekilde hep Türkiye'yi etkilediğini ifade ederek, şunları kaydetti:

  • "Aynı şekilde Irak'a 1990'da ve 2003'te yapılan müdahalelerin insani yükünü biz üstlendik. Geçtiğimiz 7 yıldır hem Irak hem de Suriye'de yaşanan büyük yıkımın sonuçlarını nereyse tek başımıza biz üstlendik. Bunca zamandır bölgesinin sıkıntılarıyla cebelleşen Türkiye, ilk defa etkilenen değil, etkileyen konumuna geldi. Üstelik bu proaktif siyaseti; vesayetten darbelere, bölücü terörden dinimizi istismar edenlerin ihanetlerine kadar içeride yaşadığı ince saldırılara rağmen uygulayabilmiştir. Terör örgütleriyle, siyaset mühendisliğiyle, ekonomiyi silah olarak kullanma çabalarıyla bizi ne kadar durdurmaya çalışırlarsa çalışsınlar, doğru bildiğimiz yoldan asla şaşmadan işte bugünlere geldik.

Hele bir 15 Temmuz destanımız var ki ülkemizin tarihinde bir dönüm noktası olarak nesiller boyunca anlatılacağına inanıyorum. Böyle bir milletin evladı olduğum, böyle bir milletle yürüdüğüm için Rabbime binlerce kez hamdediyorum. Bugün artık maruz kaldığı saldırılar karşısında sinip alttan alan değil, saldırıları bizzat kaynağında yok etmeyi siyasetinin temeline oturtmuş bir Türkiye var. Biz karşımıza çıkartılan terör örgütleriyle isimlerine bakmadan hepsiyle de aynı kararlılıkla mücadele ediyoruz. Bölücü terör örgütü önce sınırlarımız içinde, şimdi de sınırlarımız boyunca hendeklerle kendine alan açmaya çalışıyor. Peki biz ne yapıyoruz? Bize karşı kazılan o hendekleri teröristlerin mezarları haline dönüştürdük."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin'de etkisiz hale getirilen terörist sayısının 4 bin 163 olduğunu aktararak, "Bunlar Afrin ama bir de Kuzey Irak'ta etkisiz hale getirilen teröristler var. Onların sayısı 337. Yetmedi, bir de içeride var. Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te vesaire buralarda var, onların sayısı 190 da bu teröristler. Ne dedik? İnlerine gireceğiz. Girdik mi girdik. Bitmedi, FETÖ'den da alıyoruz. Şu an itibarıyla FETÖ'den yurt dışından getirdiğimiz teröristlerin sayısı 80. İşte en son Gabon'dan 3 tane getirdik. Ondan önce 6 tane Kosova'dan getirdik.

DEAŞ eliyle de oynamaya kalktılar. Hemen sınırlarımızı kapattık. İçeridekileri yakalayıp hapse attık. Fırat Kalkanı Harekatı ile de dışarıdakilerin üzerine gidip 3 binini imha ettik. FETÖ ihanet çetesini kullanarak 17-25 Aralık'ta emniyet-yargı mensupları, 15 Temmuz'da ordumuzun içine sızmış çete elemanları vasıtasıyla ülkemize malum el koymaya teşebbüs ettiler. Milletimiz bir oldu, FETÖ ihanet çetesine öyle bir Osmanlı tokadı vurdu ki sesi Pensilvanya'dan duyuldu." diye konuştu.

Buna da en çok şahit olanın Üsküdar olduğunu dile getiren Erdoğan, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün, Çengelköy'ün, Beylerbeyi'nin bunun şahidi olduğunu söyledi.

"Şimdi PKK'nın ve FETÖ'nün hainleri adalete hesap veriyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rabbimiz ne buyuruyor; 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler siz anlamazsınız, bilmezsiniz.' Ama biz bir şey biliyoruz, nedir? Şehadet yüce bir makam ve o makama ulaşanlar sevgililer sevgilisine yakın komşu olacak. Rabbim bizlere inşallah o makamı nasip etsin." ifadelerini kullandı.

15 Temmuz'da 251 vatandaşın şehit, 2 binden fazla kişinin de gazi olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şimdi PKK'nın ve FETÖ'nün hainleri adalete hesap veriyor. Bununla da kalmadık güvenlik güçlerimize, devletimizle vatanlarını kurtarmak için adeta ölümü öldürmüş Suriyeli kardeşlerimize destek veriyoruz. Geçen Özgür Suriye Ordusu'nun komuta takımı bana geldi. Komutanlarla beraber şöyle bir sohbet yaptık. İçlerinde bir tanesi vardı ki arkadaşları onu bana şöyle takdim etti; 'Bu komutan var ya başkanım, bunun midesi yok. Bunun midesini aldılar.' 'Yok ya, aç bakayım fanilanı.' dedim. Açtı, gerçekten bütün bu bölge ameliyat, ameliyat, ameliyat... Omuzdan, kalçadan aldığı kurşunlar ve bizim tarafta ameliyatını, her şeyini oluyor ve durmuyor tekrar cepheye gidiyor. Ya sen ne mübarek insansın ya. İşte bunlara Bay Kemal terörist diyor. Ey Bay Kemal, sen teröristlerle beraber gidiyorsun ama Özgür Suriye Ordusu benim Mehmedim ile beraber yürüyor. Sen adresi şaşırdın adresi. Sen Cudi'ye, Gabar'a, Kandil'e komşusun. Ama onlar şehadete yürüyenlere komşu, onlarla da beraber Mehmet ile komşu. Bize karşı inanılmaz muhabbetleri var. Türkiye'ye karşı, Türklere karşı inanılmaz muhabbetleri var. Sen bunlara nasıl bunu dersin ya? Onlar gerçek manada, 'Ancak inananlar kardeştir' hükmünün gereğini icra ederler, onlar o şekilde ve bizlerle kime karşı savaşıyorlar? Teröristlere karşı, Allahsızlara, inancı olmayanlara karşı... Nerede? Kuzey Suriye'de. Bunlarda inanç minanç böyle bir şey var mı? Yok ve beraber yürüyorlar."

Kendilerini birebir tanıdığı zaman huzur bulduğunu, mutlu olduğunu aktaran Erdoğan, "İnşallah, şu anda Afrin, Afrin'den sonra İdlib, Tel Rıfat, Münbiç, beraber yürüyeceğiz. Mesele ne? Oradaki teröristler ülkemizi taciz etmekten çıkıncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz çünkü bize oralardan taciz olamaz, olursa hesabını verecekler.

Biz burada bir mutluluk daha yaşıyoruz. Nedir o? Ensar olup milyonlarca kardeşimizi bağrımıza basarak, sınır ötesi operasyonlarımız ile Suriyeli kardeşlerimizin yurtlarını özgürleştirerek, bölgemizde oynan oyunları tersine çeviriyoruz. Onlar mülteci biz ensar. Sevgili Peygamberimiz mülteci değil miydi? Muhacirdi. Bir muhacir olarak o ensar topluluğun içerisinden tekrar Mekke'ye döndüğünde işte oradan aldığı güçle hiç gürültü, şu, bu olmadan ne yaptı? Mekke'nin fethini gerçekleştirdi." ifadelerini kullandı.

Kongre öncesi halka hitap etti

Üsküdar'da beşinci konuşmasını yaptığını, önce Maltepe, ardından Beykoz ve şimdi de Üsküdar'da konuşma yaptığını, yarın yine İstanbul'da öğleden önce iki uluslararası toplantıya, ondan sonra da Ankara'ya gideceğini anlatan Erdoğan, "
Bu gücü nereden alıyorum? Sizlerden. Sizin bu heyecanınız, gücümüze güç katıyor. Sizin bu varlığınız, gücümüze güç katıyor. Onun için de bu yolculukta inşallah çok daha güçlenerek, çok daha güçlü bir şekilde hizmet kervanını güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz.
" diye konuştu.

Üsküdarlıların aynı zamanda komşusu olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bir Üsküdarlı olarak komşularıma hitap ederken herhalde biraz daha farklı konuşmam lazım. Niye? Komşunun, komşu üzerinde hakları var. Sizin benim üzerimde, benim de sizin üzerinizde haklarım var. İçinizden bir cumhurbaşkanı olarak, daha önce bir başbakan olarak çıkmış bir kardeşiniz, daha önce bir büyük şehir belediye başkanı olarak çıkmış bu kardeşiniz diyor ki gelin bu yolculuğu güçlenerek devam ettirelim." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, yapılması gereken çok şeyin olduğunu, İstanbul'un, Üsküdar'ın her şeye layık olduğunu anlattı.

Necip Fazıl Kısakürek'in "Canım İstanbul" şiirinin "Beyoğlu tepinirken/Ağlar Karacaahmet" mısralarını hatırlatan Erdoğan, "Benim babacığım da anacığım da Karacaahmet'te yatıyor. Tabii bu Karacaahmet bize de sinyaller veriyor. Karacaahmet sıradan bir yer değil.

Bizler beraber bu yolculukta yürüyeceğiz. Hizmetlerimizi sürdüreceğiz. İstiyoruz ki öyle hizmetler yapalım ki şimdi geldiğimiz noktanın ötesine gidelim." diye konuştu.

"Dünya Marmaray'a, Avrasya'ya bakıyor"

Mutlu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

  • "20 öncesine doğru gidersek acaba böyle bir Üsküdar var mıydı? Yok. Ama şimdi şöyle bir düşünüyorum; ey Üsküdar, ey İstanbul... Bak Üsküdar, İstanbul'un ana çekim merkezlerinden biri oldu. Ne oldu? Marka oldu. Neyi ile? Marmaray ile bir marka oldu çünkü ecdat, karadan gemileri yürüttü, biz de denizin altından hamdolsun Marmaray'ı yürüttük. Şu ana kadar milyonlar denizin altından gitti. Dedik ki 'Bu da yetmez.' Bir de ne yapalım? Bir de Avrasya'yı yapalım. Avrasya'yı yaptık mı? Yaptık. Otomobil ile Avrasya'dan git, gel. Sıkıntı, hamdolsun yok. Dünya şu anda nereye bakıyor biliyor musunuz? Marmaray'a bakıyor, Avrasya'ya bakıyor. İşte bu, çekim noktalarını ortaya koyuyor. Biz daha da iyilerini yapalım, daha da ileri gidelim diyoruz. Gidecek miyiz? Gideceğiz."

Üsküdar'dan Ümraniye'ye tüneli yaptıklarını, bağlantı akslarını da yapacaklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bunlar öyle ufak tefek rakamlarla olmuyor. Ben Bay Kemal'e dedim ki 'Gel, bir bin. Bin de metro neymiş öğren. Bunlar önemli şeyler, sıradan işler değil. Bunlara bin ki dünya nedir tanı. Sıradan olay değil bunlar. SSK'yı verdiler sana, SSK'da bir genel müdürlük yaptın, batırdın olayı. Ölüleri bile rehin aldılar. Ama şimdi bak bizim hastanelerimize. Ne hale geldi hastanelerimiz görüyorsunuz değil mi? Şimdi inşallah bu mevcut hastanelerle yetinmiyoruz, bir adım daha atıyoruz. Nerede? Sancaktepe Şehir Hastanesi'ni yapıyoruz.

Önümüzde Sancaktepe'nin ihalesi var. İhalesiyle orası 3 bin 250 yataklı bir hastane olacak. Bir aksı Başakşehir'de olacak. Bunlar dev hastaneler. Bir kapıdan girdiğin zaman her şey içeride. Dışarıda bağlantı yok. Hatta hastalarımızın birçoğu içeride özel araçlarla taşınacak. Niye? Batının ulaşamadığı yere bir ulaşacağız. Türkiye, bunları başardığını dünyaya gösteriyor ve gösterecek. Şu anda Mersin, Isparta, Adana'da var. Yola devam ediyoruz. Niye? Onlar yapar da biz yapamaz mıyız? Biz onların daha iyisini yaparız dedik ve yaptık."

"81 milyon tek milletiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eliyle rabia işareti yaparak, "Burada ne var? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bizi bölemeyecekler. Biz 81 milyon tek milletiz. Kardeşiz. Bizi bölmek isteyenlere vereceğiniz cevap; haddinize mi, biz kardeşiz. Biz birbirimizi yaradandan ötürü seviyoruz. Alevisi, Sünnisi, biz böyle bir ayrım yapmıyoruz. Doğulu, batılı böyle bir ayrım yapmıyoruz. 81 milyon tek millet. Bu yolda böyle yürüyeceğiz." diye konuştu.

Türk bayrağına asla laf söyletmeyeceklerini çünkü onun şehidin kanını temsil ettiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

  • "Hilal, bağımsızlığın ifadesi. Yıldız, şehitlerimizin ta kendisi. Tek vatan... 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Böldürmeyiz. Cudi'de tepelerine indik, Gabar'da tepelerine indik, Tendürek'te tepelerine indik, Bestler Dereler'de tepelerine indik. Ne oldu? İnlerine girdik, inlerine. F-16'larımızla ve Silahlı İnsansız Hava Araçlarımızla... Bunları artık biz yapıyoruz. İnsansız Hava Araçlarımızı da biz yapıyoruz, hamdolsun. Kapılarına gidiyorduk, bizi kapıdan gönderiyorlardı ama şimdi biz yapar hale geldik. Bak nereden nereye? Zırhlı taşıyıcılarımızı yapıyoruz. Şimdi tanklar, evelallah o da bitti, şimdi onları da sürüyoruz. Kararlıyız, kararlı. Artık bizim yurt dışına bağımlılığımız yüzde 35'e filan düştü. Daha iyi olacağız. Daha güçlü olacağız. Bunları da başaracağız ve bütün bunlarla beraber sonuncusu, ona geliyorum, o da tek devlet. Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz yok. Burada birleşeceğiz."

"Daha güzel şeyler olacak"

"Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız" diyen Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'nin IMF'ye olan borcu sıfırladıklarını söyledi.

Türkiye'nin borçlarını ödedikten sonra IMF'nin Türkiye'den borç istediğini, kendilerinin de "verin" talimatı verdiğini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"IMF bu sefer baktı ki Türkler ciddi, vazgeçtiler. Değerli kardeşlerim; Merkez Bankası'nın döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Şu anda 120 milyar dolar. Kalktılar bu ara bize kur savaşı ilan ettiler. Ne ilan ederseniz edin avucunuzu yalarsınız, avucunuzu ama buradan bir şey daha söylüyorum; ey finans sektörünün içerisinde olanlar, bizi kur, şu bu, bunlarla tehdit etmeye kalkmayın, bu ülkede yaşam hakkı bulamazsınız. Bak bu kadar açık söylüyorum çünkü bize kur savaşı, finans sektörüyle böyle bir müdahale adeta bu memlekete ihanettir. Ona fırsat veremeyiz. Asla. Biz bu yolda kararlı bir şekilde yürürüz. Şimdi tabii yarın gazeteler yazar; 'Piyasalar alt üst oldu.' Kusura bakmayın, eğer bundan dolayı piyasa alt üst oluyorsa hayırlı olsun. Biz kararlı bir şekilde yürüyeceğiz. Eğer finans sektörü bu vatana ihanet etmezse, bu vatanda onlar da görevini yaparsa başımız gözümüz üstünde yerleri var, her türlü desteği veririz. Onun için de bu faiz denilen belayı düşürmeleri lazım."

Erdoğan, Türkiye'nin daha iyi olacağını kaydederek, "Biz, 2002 Kasım'da göreve geldik, ihracatımız neydi biliyor musunuz? 36 milyar dolar. Şimdi ne biliyor musunuz? 160 milyar dolar. Olay bu. Fakat biz bunları da yeterli bulmuyoruz. Çok şeyler olacak. Daha güzel şeyler olacak." değerlendirmesinde bulundu.

#Recep Tayyip Erdoğan
#Üsküdar
#AK Parti
6 yıl önce