Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'deki Hakim ve Savcı Kura Töre'ninde konuştu. Af konusuna ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Af konusunun vicdana uygun bir düzenleme haline getirilmesi için talimat verdim. Hem içeriğin, hem uygulamanın maşeri vicdana uygun bir şekilde çalışma başlatmalarını istedim" dedi.
Tüm dünyaya göğsümüzü gererek Türkiye'nin demokrasi destanını anlatabiliyorsak bunu hakim ve savcılarımızın 15 Temmuz'da gösterdiği dirayete borçluyuz.
"Mahkemelerde dosya yığılmalarını önüne geçtik"
Reformlar sayesinde yargının itibarını yükselttik. Hakim ve savcılarımızın gayretleriyle yargı her zamankinden daha güçlü hale geldi. Davalar daha kısa sürede sonuçlandırılıyor. Mahkemelerde dosya yığılmalarını önüne geçtik. Bakanlık personel sayısını artırarak mahkemelerin çalışmalarını kolaylaştırdık. Adaletin hızlanmasını sağladık.
"Köklerini kazıyoruz"
FETÖ'nün adalet teşkilatındaki militanlarının da kökünü kazıyoruz, daha var, bunlar virüs, temizleyeceğiz. Ölçüsü hukuk ve adalet olmayanların yargı sisteminde yeri yoktur. Yargının içinde yasa dışı örgütlenmelere, kamplaşmalara izin vermeyeceğiz. Devletin temeline adaleti yerleştiren bir medeniyetin temsilcisiyiz. Adaleti sadece devletin değil hayatımızın da merkezine yerleştirmemiz şart.
"Af konusunda talimat verdim"
Kanunlarımızın uygulamasında milletimizi rahatsız eden hususların bulunduğu bir gerçektir. Son af tartışmaları bu rahatsızlığı daha da artırmıştır. Af konusunun vicdana uygun bir düzenleme haline getirilmesi için talimat verdim. Hem içeriğin, hem uygulamanın maşeri vicdana uygun bir şekilde çalışma başlatmalarını istedim. Hakim ve savcılarımız tecrübeleriyle, akademisyenlerimiz teorik çalışmalarıyla bu sürece katkı verecektir. Nihai tasarruf Meclisimize aittir
"Küresel vicdanın sesi olduk"
Biz küresel adalet çağrımızı dile getiriyoruz. BM'de Dünya 5'ten büyüktür diyerek küresel vicdanın sesi olduk. Suriye krizinin insani yükünü Türkiye üzerine yıkanlar burada da bir adaletsizlik örneği sergiliyorlar. Bu çarpıklık sürdürülebilir değil. Biz kendimizle birlikte mazlum ve mağdurların sesi olmaya devam edeceğiz. Bölgesel ve küresel değişimin ayak sesleri görmezden gelinmeyecek kadar güçlenmiştir. Türkiye bu süreçten alnının akıyla çıkacak.
