|

Burdur Gölü'nde alg patlaması: Gölün rengi değişti

Burdur Gölü'nde yaşanan alg patlaması sonucu göl suyunun renginde değişim meydana geldi. MAKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülle, "Şu ana kadar alg patlamalarının en şiddetlisi bu yıl gerçekleşti. Şimdiye kadar olanların en fazlasıydı. Gölün neredeyse tamamını kaplamış vaziyette" dedi.

Yeni Şafak
14:50 - 16/06/2017 Cuma
Güncelleme: 15:09 - 16/06/2017 Cuma
AA
Burdur Gölü'nde 'alg patlaması' sonucu gölün rengi değişti.
Burdur Gölü'nde 'alg patlaması' sonucu gölün rengi değişti.

Burdur Gölü'nde yaşanan alg patlaması sonucu göl suyunun renginde değişme meydana geldi.

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Gülle, yaptığı açıklamada, alg patlamasının, suyun içerisinde bulunan mikroskobik organizmaların çoğalarak suyun üzerinde gözle görülür hale gelmesi şeklinde oluştuğunu söyledi.

Alg patlamasının yılın belli dönemlerinde ortaya çıkabileceğini anlatan Gülle, şöyle devam etti:

"Dünyada en çok Hazar Denizi ve Baltık Denizi'nde yılın belli dönemlerinde ortaya çıkabiliyor. Türkiye'de ise bugüne kadar kaydedilmiş en yoğun alg patlaması Bafa Gölü ve Burdur Gölü'nde oldu. Burdur Gölü'nde ilk defa 2000 yılında rastladık. Bu yıldan sonra belli zamanlarda görülürdü. Bu yıl da çok büyük, kitlesel, neredeyse gölün tamamını kaplayan bir çoğalma gördük. Şu ana kadar alg patlamalarının en şiddetlisi bu yıl gerçekleşti. Şimdiye kadar olanların en fazlasıydı. Gölün neredeyse tamamını kaplamış vaziyette. Önce göl üzerinde kendisini böyle kahverengimsi, turuncumsu bir örtü olarak gösteriyor. Yaşlanıp öldükleri zaman ise özellikle güneşin etkisiyle turkuaz rengi bir görünüm alıyor kıyılarda."

Alg patlamasının çeşitli fiziksel, kimyasal ve biyolojik faktörlere bağlı olduğuna işaret eden Gülle, bunların içerisinde en büyük etkenin su içerisindeki fosfor olduğuna değindi.

Gülle, Burdur Gölü'nde fosforun son yıllarda artış gösterdiğini belirterek, "Bunun en önemli nedeni göle akan kanalizasyondur. Kanalizasyon içerisindeki yoğun fosfor, göl suyunu fosfor açısından zenginleştirdi. İçerisinde bulunduğumuz dönemde göl suyunda önemli miktarda fosfor birikimi bu algın gelişimini tetikledi. Göl suyundaki tuzluluğun artması yine şartları algın lehine değiştirdi. Hava sıcaklıklarının erken başlaması da bu algın ortamdaki tüm şartları kendi lehine çevirerek su içerisindeki baskın organizma haline gelmesine neden oldu." diye konuştu.

Balık ölümleri yaşanabilir

Alg patlamasının etkisinin 10-15 gün devam edeceğine değinen Gülle, bu olayın oksijen azalmasına neden olması nedeniyle balıklar açısından tehlikesi olduğunu vurguladı. Burdur Gölü'ndeki endemik balık türlerinde ve bu balıkları yiyen su kuşlarında ölümler yaşanabileceğini vurgulayan Gülle, şunları söyledi:

"Bunun dışında koku olayları artabilir. Göl sularındaki bulanıklık ve estetik olmayan koşullar kendisini gösterebilir. Yönetimsel olarak şu an için yapılacak bir şey yok ama uzun vadede iki şey yapabiliriz. Birincisi gölün su seviyesi artırılarak tekrar tuzluluğu düşürülebilir. İkincisi ise göle giren fosfor akışlarını kesersek bu bakterinin gelişmesi daha yavaş olacaktır. Böyle dolaylı yoldan önlemler alınabilir. Bu bakteriler her zaman gölde olacaktır. Uzaklaştırmamız mümkün değil. Sadece elverişli ortam koşullarını azalttığımız zaman kitlesel olarak ortaya çıkmazlar, çok daha düşük etki derecesinde oluşurlar."

Gülle, hava sıcaklıkları ve sudaki karışımların etkisiyle alg patlamasının yıl içerisinde birkaç kez gerçekleşebileceğini sözlerine ekledi.

#Alg patlaması
#Burdur
#Burdur Gölü
7 yıl önce