AİHM’de Türkiye adına hakim olarak görev yapan Işıl Karakaş’ın 30 Nisan 2017’de görev süresinin dolmasının ardından üçüncü kez aday listesi oluşturuldu. Sürecin bu kadar uzamasının en büyük nedeni olarak ise Türkiye’nin önerdiği adaylara farklı kriterlerin uygulanması gösteriliyor. Adalet Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı ilk olarak Karakaş’ın görev süresi dolmadan önce adaylık sürecini başlatmıştı. Bu kapsamda, belirlenen üç aday Avrupa Konseyi bünyesindeki “Danışma Paneli”ne gönderildi. Sadece öz geçmişler üzerinden değerlendirmelerde bulunabilen ve adaylarla mülakat yapmaya yetkili olmadığı öğrenilen Danışma Paneli, belirlenen üç adayla ilgili “uygun değil” şeklinde görüş bildirdi.
Bunun üzerine Türkiye, adaylarının yeterliliğinden kuşku duymamasına rağmen aday listesini hakim seçiminde yetkili Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi üyesi milletvekillerinden oluşan AİHM Hakimi Seçme Komisyonu’na göndermedi ve yeniden adaylık süreci başlattı. Yeni başlatılan süreç sonucunda da Avukat Famile Arslan, o dönem Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı olan Yargıtay Üyesi Basri Bağcı ile Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Dr. Ergin Ergül gerekli şartları taşımaları nedeniyle aday gösterildi. Ancak mesleki yeterliliklerini ölçmekten çok siyasi mülakata alınan söz konusu adaylar da AKPM tarafından kabul görmedi.
Türkiye, AİHM’e göndereceği yargıcını belirlemek için 2017 Ekim’de üçüncü kez adaylık sürecini başlattı. Başvuruların alınmasının ardından 11-25 Aralık 2017 tarihleri arasında mülakata alınan adaylar arasından gerekli koşulları taşıyan 10 isim belirlendi ve Bakanlar Kurulu’na sunuldu. Bakanlar Kurulunca söz konusu liste içerisinden seçilen 3 isim de AKPM’ye bildirildi. AİHM yargıçlığı için aday gösterilen isimlerin ise ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necati Polat, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selami Kuran ile Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Selma Öztürk Pınar olduğu öğrenildi. Hendek operasyonlarına ilişkin bir grup akademisyenin yayınladığı “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiride söz konusu adaylardan Prof. Dr. Polat’ın da imzası bulunuyor.
- AKPM bu kez ne yapacak
- AİHM, FETÖ’nün en çok önem verdiği kurumların başında geliyor. Ancak FETÖ’nün bu göreve hazırladığı birçok hakim, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası meslekten çıkarıldı. Bu da AKPM üyesi milletvekillerinden oluşan AİHM Hakim Seçme Komisyonu’nun siyasi tutum sergilediğini net olarak gözler önüne seriyor. AKPM’nin yeni adaylar karşısında nasıl bir tutum sergileyeceği merak konusu.
