“Afrin’den sonra hiç ara vermeden Münbiç’e ilan ettiğimiz savaşın askeri safhası başlayacak. Silah, cephane, savaşçı olarak bir eksiğimiz yok, moral olarak da hazır durumdayız. Münbiç için 10 bin kişilik güç hazır” diyen Afeysi, şunları söyledi:
“Münbiç en az Afrin kadar önemli ve biz, Suriye Milli Ordusu (Ceyş el-Vatani) olarak Münbiç PKK’sına savaş açtık. Orada PKK’dan çok daha önemli sorun, ABD’nin kendisi. TSK ve ÖSO Münbiç kapısına dayanırsa ABD tıpkı Afrin’de olduğu gibi teröristlerden desteğini çekecektir. Şayet çekilmezse oradaki ABD güçleriyle de savaşırız. Türkiye ile Fırat Kalkanı’nda başlayan askeri ortaklığımız Suriye halkı huzur bulana dek sürecek. Hem Türkiye hem de Suriye Milli Ordusu bu konuda kararlı. Suriye halkı kendi bölgelerinde hakim olmasın diye her yolu deneyen güçler bu kararlılık karşısında kaybedecekler. Ankara ile her konuda uzlaşmış durumdayız. Münbiç nihai hedef değil; Haseke, Ayn İsa, Ayn el-Arab, Ras’ul Ayn, Malikiye, Tel Abyad tamamen terörden temizlenene kadar durmayacağız.”
“ABD ve PKK, Türkiye’nin kararlı tutumu karşısında çıkış yolu arıyorlar. Münbiç konusunda panik halindeler. PKK, Münbiç’te tutunamayacağını biliyor ancak kenti ÖSO ya da TSK’ya bırakmak da istemiyor. Bu nedenle Esed’e devir için Şam’la görüşmeler yapıyorlar, fakat rejimin askeri olarak Münbiç’e girme ve burada kontrol sağlama gücü yok. Münbiç’ten rejim 2013 yılında çıkarıldı. Yeniden girmesi demek bölgenin sonu belli olmayan yeni çatışmalarla boğuşması demektir. ABD ve Batılı ülkeler Suriye halkına bir avuç PKK’lı teröristi tercih ettiler. PKK’yı adeta sıfırdan üreterek kalıcı bir bela olması için bölgeye ektiler. Bu ihanet girişimine karşı Afrin için başlatılan Zeytin Dalı çok anlamlı bir cevap oldu. Biz Türk askerleri ile birlikte savaşmaktan şeref duyuyoruz.”
