ABD, Suriye’de çatışmacı politikalar izleyen İsrail’i koruma misyonunu ustalıkla Rusya’ya yükledi. İsrail F-16’sının Suriye hava savunma sistemleri tarafından düşürülmesi sonrasında krizin yatışmasında Rusya’nın merkezi rolü gündeme girdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile telefonda görüşmesinin ardından ortalık durulurken İsrail’in önde gelen diplomatlarından Michael Oren, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu’da olan bitenlere seyirci kaldığını iddia ederek İsrail hükümetinin ABD’den ziyade Rusya’ya bel bağladığını söyledi.
İsrail’in Suriye’den kalkan bir İran İHA’sının sınır ihlali yaptığı gerekçesiyle Suriye’ye yoğun hava saldırıları düzenlemesi, devreye giren Suriye hava savunma sistemlerinin bir İsrail F-16’sı düşürmesinin ardından kritik bir süreç yaşandı. 1982’deki Lübnan Savaşı'ndan bu yana İsrail-İran-Suriye arasındaki en büyük askeri krizin ardından Bloomberg’e konuşan Netanyahu hükümetinin kamu diplomasisinden sorumlu bakan yardımcısı ve eski ABD Büyükelçisi Michael Oren, şunları söyledi: ‘’Denklemde ABD’nin rolü bizi desteklemektir. Ama halihazırda ABD’nin sahada hiçbir etkisi yok. Amerika’nın Suriye’de bahisleri yükseltecek bir durumu yok, oyunda değil. Beklentiler Rusya’nın durduracağı yönünde çünkü şu sıralar savaş kimsenin çıkarına değil.’’
İsrail’den Haaretz gazetesi, ‘’Putin, Netanyahu ile telefonda görüşerek, İsrail’in Suriye’ye yeni saldırılar düzenlemesini durduran düdüğü çaldı’’ manşetini attı. Amos Harel imzalı analizde Cumartesi günü telefon görüşmesine dek İsrail hükümetinin Suriye’ye yeni saldırılar düzenlemekten söz ettiği, ama telefon görüşmesinin ardından Putin’in çatışmanın durmasına yönelik kararının hem İsrail hem de İran ve Suriye tarafından kabul gördüğü ifade edildi. Yorumda şöyle denildi: ‘’Netanyahu-Putin telefon görüşmesinin ardından hasıl olan sükunet Ortadoğu’da gerçek patronun kim olduğunu bir kez daha gösterdi. ABD bölgede namevcut olmaya devam ederken gidişatı Rusya dikte ediyor.’’
İsrail, Demir Kubbe adını verdiği savunma sistemlerini Golan Tepeleri’ne yerleştirmek için çalışmalara başladı. Demir Kubbe savunma bataryalarının bölgeye yerleştirilmesinin yanı sıra İsrail rejimi savaş uçağının düşürülmesinin ardından Golan Tepeleri’ne çok sayıda asker ve tank takviyesi yapmıştı.
İsrail’in, Suriye’deki İran hedeflerine saldırı düzenlemesi ve bir F-16 uçağının bu saldırılar sırasında düşürülmesinin ardından “caydırıcılık” iddiasının içinin de boş olduğu görüldü. Askeri analist, emekli Tuğgeneral Vasıf Ureykat, “İsrail uçaklarının herhangi bir cezai karşılığı olmadan istediği her yere ulaşabileceğini iddia ediyordu. İsrail yenik düştüğünde tehditlerinin de içi boş oluyor. F-16 uçağının düşürülmesiyle İsrail caydırıcı gücünü kaybediyor” değerlendirmesinde bulundu. Ureykat, İsrail’in başarısız olduğu zamanlarda kendi içinde ayrışmaya düştüğüne işaret etti. F-16’nın düşürülmesinin, eski tip bir füzeyle vurulması açısından da büyük bir olay olduğunu dile getiren Ureykat, “Denklem bozuldu. İsrail’in caydırıcılık gücünün eskisi gibi olduğuna iç cepheyi inandırmak zorlaştı” ifadelerini kullandı.
