ABD Başkanı Trump ile ülkesindeki istihbaratçıların savaşı kızıştı. Trump, eski CIA Direktörü Brenan’ın ülke sırlarına erişim iznini iptal etti. Beyaz Saray’a baş kaldıran eski FBI, NSA ve DNI başkanları dahil çok sayıda güvenlik ve istihbarat yetkilisinin güvenlik izinleri de gözden geçiriliyor.
ABD Başkanı Donald Trump, kendisinin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Helsinki’de yaptığı görüşmeyi “hainlik” olarak niteleyen eski CIA Direktörü John Brennan’ın güvenlik iznini iptal etti. Trump’ın Brennan’ın izninin iptaline ilişkin yaptığı açıklamada, “Yürütmenin başı ve başkomutan olarak ülkemin belirli bilgilerini korumak için bu bilgilere ulaşımı kontrol etmek de dahil olağanüstü bir anayasal sorumluluğum var. Bugün bu sorumluluğumu yerine getirmek için Brennan’ın güvenlik iznini kaldırma kararı aldım” ifadelerine yer verildi.
KRİTİK İSİMLER HEDEFTE
Açıklamada Brennnan’ın “dengesiz davranışlarının” bu kararın alınmasına neden olduğu savunuldu. “Brennan’ın yalanları ve son zamanlarda yaptığı öfkeli açıklamaları, ülkenin en sıkı tutulan sırlarına erişimine uygun değil” ifadesiyle devam eden açıklamada, Trump’ın eski FBI Direktörü James Comey, eski Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper, eski Ulusal Güvenlik Ajansı Başkanı Michael Hayde, eski Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Susa Rice’in, eski Federal Soruşturma Bürosu Direktör Yardımcısı Andrew McCabe, eski Başsavcı Sally Yates, eski FBI çalışanları Lisa Page ve Peter Ztrzok ile hala Adalet Bakanlığı çalışanı olan Bruce Ohr’un da güvenlik izinlerini iptal etmeyi düşündüğü kaydedildi.
SES ÇIKARANI CEZALANDIRIYOR
ABD’de istihbarat ve güvenlik kurumlarının eski başkanları, gerektiğinde haleflerine tavsiye verebilmek için hizmetten ayrıldıktan sonra da çok sayıda gizli bilgilere erişebiliyor. Öte yandan CIA’nin işkencelerini savunan eski Direktörü John Brennan Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Bu olay, tüm ABD’lileri seslerini çıkarmanın bedeli konusunda endişelendirmeli” iddiasında bulundu. Brennan, karar sonrası The New York Times gazetesinde kaleme aldığı yazıda, “Trump kampanyası ve Rusya arasındaki işbirliğinin” gerçek olduğunu savunarak, kendisine yönelik yaptırımın, Trump’a muhalefet edecek diğer kişiler için bir gözdağı anlamı taşıdığını iddia etti. Trump’ın geçen yıl kovduğu eski FBI Başkanı Comey de, yaptığı açıklamada “Başkan bir kez daha, kendisiyle aynı görüşte olmayanları cezalandıracağı ve övenleri ödüllendireceği yönünde bir mesaj veriyor” dedi.
Medyadan dev kampanya
ABD Başkanı Donald Trump’ın “halk düşmanı” ilan ettiği Amerikan medyası, özgür basın kampanyası başlattı. Kampanyaya ülke genelinde 350’den fazla gazete destek verdi. Trump’a karşı birlik olması yönündeki ilk çağrıyı yapan Boston Globe, başyazısında Trump’ı, medyayı kontrol altına alarak ülkedeki gücü ele geçirmekle suçladı. New York Times gazetesi de yorum köşesinde, okuyuculara yerel gazetelere abone olma çağrısı yaptı. İngiltere’den The Guardian gazetesi de kampanyaya destek veren medya kuruluşları arasında yer aldı.
ABD o kadar büyük olmadı
New York Valisi Andrew Cuomo, ABD Başkanı Donald Trump’ın “Yeniden Büyük Amerika” sloganını eleştirerek, “Amerika’yı yeniden büyük yapmayacağız, ABD hiç o kadar büyük değildi. Büyüklük seviyesine ulaşamadık. Ancak her ABD’li her şekilde eşitliğe kavuştuğunda, büyüklüğe ulaşacağız” dedi. New York’un liberal bir alternatif olarak kalacağını belirten Cuomo’nun açıklamaları Cumhuriyetçiler tarafından eleştirildi. Vali Cuomo’nun 2020’de yapılacak seçimde Trump’ın rakibi olması bekleniyor.
