Sağ popülist tavırlarıyla dönem dönem öne çıkan Bavyera eyalet başkanı Markus Söder ve CSU yönetimi arka arkaya yaptıkları girişimlerle Almanya’nın mültecilere karşı tartışmalara yol açtı. Almanya’nın muhafazakar eyaleti Bavyera’da mültecilere karşı oluşan düşmanlık, Markus Söder döneminde daha da arttı.
Irkçılığa varan sağ tutucu politikalarıyla öne çıkan Hristiyan Sosyal birlik partisi, kültürel çatışmaları öne çıkaran seçim kampanyalarıyla damgasını vuruyor.
Son seçimlerde yüzde 10’a yakın oy kaybeden CSU yönetimi, mülteci karşıtı ve İslam düşmanı açıklamalarıyla oy toplamaya çalışıyor.
Bakan Söder, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda;
“Sınırlarımızın güvenliğini artık sağlamalıyız. Bu sınır güvenliğinin içine gerekirse ülkelerine geri göndermek de dahil olmalı. İnsanların ülkemize turist gibi gelmelerini engellemeliyiz. Almanya bu konuda karar vermek için Avrupa Birliği’ni beklemek yerine kendisi karar vermeli.” ifadelerini kullandı.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) arasında iltica politikası konusunda yaşanan görüş ayrılığı iki kardeş partiyi birbirine düşürmüştü. İçişleri Bakanı Horst Seehofer başka bir Avrupa Birliği ülkesinde kayıtlı olan, sınır dışı edildikten sonra geri dönen ve belgesi olmayan sığınmacıların Almanya tarafından reddedilmesini istiyor. Başbakan Angela Merkel ise ulusal bir çözüme karşı çıkıyor.
- Başbakan Angela Merkel, mülteci sorununa Avrupa Birliği çatısı altında çözüm bulunmasını talep ederek, İtalya, Avusturya ve Yunanistan gibi ülkelerle sığınmacıların geri gönderilmesi için ikili anlaşmalar imzalanmasını talep ediyor.
Bavyera eyalet Başkanı Markus Söder, daha önce resmi binalara haç asma zorunluluğu getirerek de gündeme oturmuştu.
Söder’in “tarihi ve kültürel niteliğini vurgulamak üzere” resmi binalara haç asılmasına dair genelgesi 1 Haziran’da yürürlüğe girdi. Karar, eyalet ve Almanya düzeyinde tartışmalara yol açmıştı.